Alzheimer, demansın en yaygın biçimidir. Hastalığın şimdilik tedavisi mümkün değil ancak erken tanı ve tedavi sayesinde hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir.
Türkiye’de alzheimerlı hasta sayısının 350 binin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün öngörülerine göre 2050’li yıllarda en çok alzheimer hastası bulunan 4 ülkeden biri haline geleceğimiz tahmin ediliyor.
Hastalığın ilk olarak Tau-protein nin bozulmasıyla başlıyor
Hastalık, Tau-protein nin yapısının bozulması ile başlayan ve bu proteine fosfat moleküllerinin bağlanması ile devam eden daha sonra beyindeki sinir hücreleri üzerinde β-Amiloid plaklarının birikmesi ile son bulan uzunca bir süreçten oluşmaktadır. Bu sürecin erken safhasında yakın geçmişle ilgi hafıza kaybı, ilerleyen safhalarda sıkça unutkanlıklar ve son safhada tanıma fonksiyonlarında bozukluklar ve demans daha sonra da alzheimer başlar.
Protein diyeti ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatıyor
Özel bir diyet ile insanlarda da alzheimer’ı yavaşlatmak mümkün gibi görünüyor: ABD’de yapılan bu araştırma şimdilik fareler üzerinde denendi ve olumlu sonuçlar verdi. Düşük protein diyeti uygulanan farelerde bilişsel beceriler ve bellek performansında önemli ölçüde düzelmeler görüldü.
Metot
Bu deney için alzheimer belirtisi gösteren fareler iki gruba ayrıldılar.
- Gruptaki farelere dört ay boyunca her iki haftada bir protein miktarı azaltılan bir diyet uygulandı.
- Gruptaki farelere ise hiçbir diyet uygulanmadı.
Sonuç
Dördüncü ayın sonunda yapılan kabiliyet, bilinç ve patolojik testlerden elde edilen sonuçlar şöyle:
- Protein diyeti uygulanan farelerin labirent, kabiliyet ve bilinç testlerinde önemli ölçüde düzelmeler görüldü. Beyindeki sinir hücrelerinde daha az tahribat oldu.
- Protein diyeti uygulanmayan farelerin labirent, kabiliyet ve bilinç testlerinin sunucunun dört ay öncesine göre daha kötü olduğu ve beyindeki sinir hücrelerinde alzheimer hastalarında tipik olarak görülen hatalı Tau proteini bulundu.
- Protein diyeti kandaki Büyüme faktörünün* miktarını azaltıyor
- Laboratuvar testleri: Düşük protein diyeti uygulanan farelerin kanında büyüme faktörünün (IGF-1) % 30 ila % 70 oranında daha az bulunduğu, buna karşın diyet uygulanmayan farelerin kanında ise bu oranın normalden sekiz kat daha yüksek olduğu tespit edildi.
Büyüme faktörü* (İnsulin-like growth factor-1 IGF-1): Karaciğerde sentezlenen ve insüline benzeyen bir hormondur. Farelerde olduğu gibi insanlarda da çocukluk ve ergenlik döneminde büyümede önemli rol oynar. Bu hormonun yapısındaki değişiklikler gençlik ve ihtiyarlıkta yani yaşamın ilerleyen evrelerinde alzheimer, kanser ve çeşitli hastalıklara yol açmaktadır.
Özet: Bu araştırma besinler yoluyla alınan protein büyüme faktörünün yapısını, fonksiyonunu ve miktarını değiştirerek hastalığın ilerlemesinde önemli rol oynadığını ortaya çıkardı. Ayrıca bu araştırma basit bir diyetle hastalığın ilerlemesinin önüne geçilebileceğini gösterdi.
Araştırma her ne kadar fareler üzerinde olumlu sonuç vermiş olsada aynı diyetin insanlar üzerinde de olumlu sonuç vereceği tahmin ediliyor. Bu konuda klinik deneyler başlamış bulunuyor ve IGF-1 nin yapısını değiştirecek yeni ilaçların geliştirilmesinin 15 yıl kadar sürebileceği tahmin ediliyor.
Mehmet Saltuerk
++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
The Institute for Genetics
of the University of Cologne
++++++++++++++++++++++++
Kaynak