Tansiyon Nedir : Tansiyon, kalbin kanı pompalarken kan damarları içinde oluşturduğu basınçtır. Kan basıncı genellikle mmHg (milimetre cıva) olarak verilir ve bu birim aynı zamanda AB içinde yasal bir ölçü birimidir.
Sağlıklı bir vücutta kan basıncı doğrudan kardiyak debiye ve damar direncine bağlı olarak vücut tarafından kendiliğinden düzenlenir.
- Kardiyak çıkış : Belirli bir sürede kalpten pompalanan kanın hacmidir. (Yorucu bir işte veya sporda dakikada yedi litreye kadar kan pompalanırken, istirahat halinde bu miktar 5 litre civarındadır.)
- Damar direnci : Kan damarlarının, kalbin pompalama gücüne karşı koyduğu damar direncidir.
Kan basıncı, bir tansiyon aleti ile aşağıdaki formüle göre belirlenir
Kan basıncı = Kardiyak çıkış x Damar direnci
Günlük yaşamda kan basıncını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Stres, fiziksel aktivite, ani pozisyon değişikliği, yiyecekler bunlardan sadece bir kaç tanesidir.
Ayrıca kan basıncı gün içerisinde doğal dalgalanmalar da gösterir. Örneğin, uyurken gece saat üç sularında kan basıncı en düşük seviyedeyken sabah saatlerinde güne başlarken yükselir. Öğleye doğru ise tekrar düşüşe geçer. Öğleden sonra akşam saat yediye kadar tekrar yükseliş devam eder. Özetle söyleyecek olursak, gün içerisinde kan basıncını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır ve bu sebepten dolayı bir seferlik ölçüm tansiyon konusunda kesin bir fikir vermez.
Yüksek tansiyon, önlenebilir ölümlerin başında yer almasına rağmen gerek zamanında farkedilmemesi gerek ciddiye alınmaması nedeni ile en hep yaygın bir sağlık sorunlarından birisi olmuştur. Tedavi edilmeyen yüksek tansiyon başta organ hasarları olmak üzere birçok sağlık sorununa sebep olmaktadır.
Tansiyonun uzun süre 140/90 mmHg üzerinde seyretmesi halinde özellikle kalp, kan damarları, beyin, böbrekler ve gözler risk altındadır. Ancak yüksek tansiyonun zararları bunlarla sınırlı değil değil. Yapılan araştırmalar, yüksek tansiyonun demans gibi hastalıkları teşvik ederek kişinin hafızasına da zarar verebileceğinin ipuçlarını veriyor. Bu konuda yapılmış birçok araştırma bulunmaktadır. Aşağıda JAMA dergisinin 28 ocak 2019 tarihli sayısında yayınlanan bir makale yer almaktadır.
***
Yüksek tansiyonun hafızaya zararı
Winston-Salem’deki Wake Forest Üniversitesi’nden Jeff Williamson ve arkadaşları, yüksek tansiyonun yaşlılarda bilişsel bozulmaya sebep olup olmadığını eğer oluyorsa demansın öncü semptomları olarak kabul edilen dikkat ve düşünme bozukluğunun hangi değerden itibaren başladığını araştırdılar.
Ekip, önce 50 yaş üstü hipertansiyonlu yaklaşık 9,300 kişiyi rastgele iki gruba ayırdı ve ardından birinci gruptaki hastaların sistolik kan basıncını kritik olmayan 140 mmHg değerine, ikinci gruptaki hastaların kan basıncını ise 120 mmHg ve daha altına düşürmek için ilâçlı müdahalede bulundu.
Katılımcıların yaklaşık üç buçuk yıl sonra yapılan sağlık muayenelerinde ikinci grupta yer alan, yani büyük tansiyonu (sistolik) 120 mmHg’nin altına düşürülen grupta demansın öncüsü olarak kabul edilen hafif bilişsel bozulmanın daha az olduğu, tansiyonun 140 mmHg sınırına çekilen grupta ise tedavinin pek etkili olmadığı bulundu.
Ayrıca yapılan genel sağlık kontrollerinde kan basıncı 120 mmHg ve altına düşürülen gruptaki katılımcıların genel sağlık durumlarının diğer gruba göre farkedilir derecede iyi durumda olduğu, kalp krizi gibi kardiyovasküler hastalıklardan ölüm oranının diğer gruba göre dikkat çekici bir oranda daha az olduğu tespit edildi.
Uygulanan farklı tedavi nedeni ile birinci gruptaki deneklerin daha fazla zarar görmemesi için çalışma planlanan süreden daha önce sonlandırıldı ama ekip takip eden yıllarda deneklerin hafızasındaki değişikleri gözlemlemeye devam etti.
Beş yıl sonra yapılan ikinci değerlendirmede kan basıncı 120 mmHg nin altına düşürülen gruptaki deneklerde diğer gruptaki deneklere göre hafif bilişsel bozulmanın önemli ölçüde az olduğu tespit edildi.
Demans riski ne durumda? : Beşinci yılın sonunda yapılan incelemede kan basıncı 120 mmHg de tutulan grupta her ne kadar demans riskinin diğer gruba göre hafifçe azaldığı görülse de bunun istatistiksel olarak anlamlı bir etki olmadığını belirtmek gerekir. Ancak bunun sebebinin araştırmanın erken sonlandırılmasıyla ilgili olacağı düşünülüyor. Yani birinci gruptaki deneklere başlangıçta planlanan süreden daha önce müdahale edilmesinden kaynaklanıyor olabilir!
Bu çalışma her ne kadar yarıda kesilmiş olsa da yüksek tansiyonun Alzheimerın öncüsü olarak kabul edilen hafif bilişsel bozulmaya sebep olduğunu açık bir şekilde gösteriyor. Bu nedenle, bu çalışma gelecekte yüksek tansiyon ile hafıza kaybı arasındaki yapılacak çalışmalara ilham kaynağı olacağı kesin gibi. Nitekim bu konuda çalışmalara başlandığı bildiriliyor.
Benzer konuda hazırlanmış diğer makaleler
- Yüksek tansiyona sebep olan hasarlı bir gen bulundu.
- Güneş ışığı tansiyonu düşürüyor
- Sporun Alzheimer’a karşı koruyucu etkisi
- Kokuların anıları çağrıştırması ve koku ile Alzheimer arasında ilişki
- Alzheimer’a karşı alınacak yedi basit önlem
- Köpek balığı, Alzheimer ve Parkinson tedavisinde bir umut olabilir
- Alzheimer’a karşı alınacak yedi basit önlem
- Protein diyeti Alzheimer’ı yavaşlatıyor
- Alzheimer tedavisinde yeni bir umut, “Statin”
- Hangi spor ömrü uzatıyor
- Spor yapmak için 7 neden
- Kas Egzersizleri Diyabet 2 Riskini Düşürüyor
Mehmet Saltuerk
++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
The Institute for Genetics
of the University of Cologne
++++++++++++++++++++++++
Kaynaklar
- Effect of Intensive vs Standard Blood Pressure Control on Probable Dementia
- Joint effect of mid- and late-life blood pressure on the brain The AGES-Reykjavik Study
- Late-life blood pressure association with cerebrovascular and Alzheimer disease pathology
Bu blogdaki makaleler bir başka yayın organında kaynak gösterilmeden yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz.