Metastaz, birincil tümörden ayrılan kanserli hücrelerin vücudun başka bir yerinde ortaya çıkmasıdır. Kanserli hücreler bu şekilde yayılmaya başladığında, savaşmak genellikle zordur. Bu yüzden metastazlar kanserin en korkulan sonucudur.
Bir tümörün metastaz yapıp yapmaması genetiğine, strese, beslenme alışkanlığına, yaralanmalara, cerrahi tedavi, radyoterapi, kemoterapi gibi dış faktörlere bağlıdır.
Metastaz, ana tümör cerrahi veya kemoterapi ile çıkarıldıktan sonra ortaya çıkar
Umut veren bir keşif: Kanser metastazlarının neden sadece ana tümör cerrahi veya kemoterapi ile çıkarıldıktan sonra ortaya çıktığını bulundu.
Bu keşif kanser tedavisinde yeni bir yaklaşım olacak. Buna göre, birincil tümör kendi büyümesini lokal olarak teşvik eden bir haberci madde salgılar. Ancak bu haberci madde kanda parçalandığı için metastaz oluşumunu kendiliğinden engellenmiş olur. Haberci maddenin bu özelliğinin keşfi metastaz oluşumunu önlemek için yakın gelecekte tedavi için kullanılabilir.
Tümör haberci madde arayışı
Metastaz oluşumu en çok meme kanseri ve melanomda yaygındır. Peki ama metastazlar neden sıklıkla sadece primer tümör cerrahi veya kemoterapi ile ortadan kaldırıldığında başka bir bölgede ortaya çıkıyor? Yaygın bir teoriye göre bunun nedeni, birincil tümörün orjinal yerinde ikinci bir tümörün büyümesi baskılanıyor olması.
Birincil tümör ile metastazlar çift yönlü bir iletişim ağı oluştururlar. Bu iletişim ağının moleküler mekanizması ve birincil tümörün engelleyici etkisi daha önce belinmiyordu.
Heidelberg Üniversitesi’nden Corinne Hübers, birincil kanser tümörünün hangi haberci maddeleri serbest bıraktığı ve bu haberci maddelerin metastazlar üzerinde ne gibi etkileri olduğunu araştırmak için farelerde floresan belirteçler kullandılar. Araştırmanın odak noktası birincil tümör ile metastazlara kan akışını düzenleyen haberci maddeler üzerindeydi.
ANGPLT4 hem kanseri teşvik ediyor hemde metastazı önlüyor
Araştırmada 38 haberci madde kullanıldı. Yapılan uzun testlerden sonra 38 haberci maddelerden ANGPLT4 (Angiopoietin-like 4 ) adında bir haberci madde öne çıktı. Zira bu madde çift yönlü bir özelliğe sahipti. Yani bir taraftan yeni kan damarlarının oluşumunu teşvik ederek tümörün büyümesine yardımcı olurken, diğer yandan metastaz gelişimini engelliyordu.
nANGPLT4, metastazlara kan akışını engelliyor
ANGPLT4 molekülü kana girdiğinde orada bulunan aktif enzimler tarafından parçalanarak iki parçaya bölünüyor.
- cANGPLT4 (C-terminal fragman): Bu parça pro- tümörojenik bir etkiye sahip. Yani yeni kanser türlerinin oluşumunu teşvik ediyor.
- nANGPLT4 (N-terminal fragman): Bu parça kanserli hücrelere kan akışını engelleyeek metastazı bastırıyor.
nANGPLT4 parçasının metastazı neden bastırdığı henüz bilinmiyor ancak araştırmacılara göre N-terminal fragmanın, C-terminal fragmanından farklı bir reseptöre bağlanıyor. Bu fark muhtemelen bu iki molekülün zıt işlevlerinin sebebi olabilir.
Yapılan ileri araştırmalarda nANGPLT4 (N fragmanı) ile tedavi edilen kanserli farelerde daha az metastaz oluştuğu ve daha uzun yaşadığı tespit edildi.
DKFZ’den yapılan açıklamada, kanda ne kadar fazla nANGPTL4 varsa, prognozlarının o kadar iyi olduğu, miktarın eksik olması veya zamanla azalması durumunda ise uyku halindeki metastatik tümör hücrelerinin tekrar aktif hale geçerek tehlikeli makro metastazlara dönüşebileceği bildirildi.
Özet
Bu araştırmayı maddeler halinde şöyle özetleyebiliriz.
- Kanserli hücre bir taraftan çoğalırken diğer taraftan kana yeni kanserli hücreleri bırakır.
- Kanserli hücreler bir taraftan çoğalırken diğer taraftan yeni oluşan kanserli hücrelere kan damarı oluşumunu sağlayacak olan ANGPLT4 adında bir madde üretir.
- ANGPLT4 maddesi aynı zamanda kana da bırakılır.
- Kana bırakılan ANGPLT4 maddesi kanada bir enzim tarafından parçalanarak cANGPLT4 ve nANGPLT4 olmak üzere iki parçaya ayrılır.
- İkiye ayrılan parçalardan nANGPLT4 olanı kana karışan tümör hücrelerini yok ederek onların metastaz oluşturmasını engelliyor.
- Kanserli hücre ameliyat ve kemoterapi ile ilk ortaya çıktığı orjinal yerinde yok edilirken, artık ANGPLT4 üretemediği için kana karışan kanserli hücreler diğer doku ve organlara giderek metastaz oluştururlar.
- Başka bir ifadeyle metastaz ameliyat ve kemoterapiden sonra ortaya çıkıyor
Sonuç
Yeni bulguların metastaz ile mücadelede, dolayısıyla kanser tedavisinde iyi bir yol olabileceğini gösteriyor. N-terminal fragmanı veya benzer mekanizmasına sahip başka bir molekül, metastaz oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir. Zira nANGPLT4 ile tedavi edilen kanserli farelerin, tedavi edilmeyen türdeşlerine göre daha az ikincil tümör geliştirdiği ve daha uzun süre hayatta kaldığı zaten kanıtlandı.
Konu hazırlanmış diğer makaleler
- Asparagin diyeti meme kanserinin yayılmasını durdurabilir
- Şeker, meme kanseri için büyük risk oluşturuyor.
- B6 ve B12 vitaminleri akciğer kanseri riskini yükseltiyor
- Boy ile diyabet 2, kalp damar hastalıkları ve kansere riski arasındaki ilişki
- Düşük dozda Resveratrol bağırsak kanserine karşı daha etkili.
- Sabun yapımında kullanılan Triclosan karaciğer kanserine yol açabilir !
- Özel bir sprey ile birkaç dakikada kanser teşhisi
- Kahve, rahim içi kanser riskini düşürüyor.
- Tüm kanser vakalarının % 40 ı önlenebilir.
- Aspirinin bağırsak kanserine karşı koruyucu etkisi
- Otizme karşı kanser ilacı?
Mehmet Saltuerk
++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
The Institute for Genetics
of the University of Cologne
++++++++++++++++++++++++
Kaynak
Primary tumor–derived systemic nANGPTL4 inhibits metastasis
Bu blogdaki makaleler bir başka yayın organında kaynak gösterilmeden yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz.