İlaçlar ile gıda maddelerinin karşılıklı etkileşimi

Genellikle ilaçların ilaçlarla karşılıklı etkileşimi bilinirken gıda maddeleri ve içeceklerin ilaçlara olan etkisi pek bilinmez. Halbuki gıda ve içeceklerinlog1234 içerisinde bulunan kimyasallar, mineraller, enzimler ve proteinler ilaçların etkisini oldukça değiştirebiliyor.

DİKKAT: Aşağıda okuyacağınız makale çeşitli bilimsel dergilerden derlenerek hazırlanmış olup sadece bilgilendirmek amacı ile yazılmıştır. Uygulama için mutlaka doktorunuza danışmanız gerekmektedir.

1. Antidepresanlar ile şarap ve peynirin karşılıklı etkileşimi

Antidepresanlar genellikle MAO (monoamin oksidaz) inhibitörleri adında bir enzim içermektedir. Bu enzimin görevi beyinde bazı kimyasal habercileri (nörotransmitter) parçalayarak serotoninnorepinefrin ve dopamin gibi mutluluk hormonlarının seviyesini artırır.

MAO enziminin tiramine olumsuz etkisi: Tiramin, peynir, lahana, fasulye gibi gıda maddelerinde bulunur. Bu gıdalar uzun süreli tüketildiğinde Tiramin vücutta depolanır. Fazla Tiramin ise MAO enziminin etkisinin bloke edilmesine sebep olur.

Peynir, şarap ve antidepresanların birlikte oluşturduğu tehlike: Peynir, şarap ve MAO içeren antidepresanların birlikte kullanımı yüksek tansiyon ve beyin kanaması gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Ayrıca yukarıdaki listeye muz, ananas, hindistan cevizi, incir, kuru üzüm, yoğurt, soya sosu ve lahana turşusu gibi gıda maddeleri de dahildir. [1]

2. Kolesterol düşürücüler ile simvastatin ve greyfurt suyunun karşılıklı etkileşimi

Kolesterol düşürücü ilaçların içerisinde bulunan simvastatin veya atorvastatin gibi maddeler greyfurt suyu, portakal suyu, limon suyu gibi narenciye suları ile birlikte alındığı takdirde bunların içerisinde bulunan Naringenin yağ düşürücülerin etkisini daha da güçlendirerek tehlike oluşturabilir.

Naringenin sadece yağ düşürücülerin etkisini arttırmakla kalmıyor aynı zamanda kalp ilaçlarında bulunan Nifedipin etkisini de arttırarak tehlike oluşturabiliyor. [2]

3. Kan pıhtılaşması ile fenprokumon ve vitamin K’nin karşılıklı etkileşimi1

Ispanak, brokoli, brüksel lahanası gibi yeşil sebzeler sağlıklı yiyecekler olmasının yanı sıra bol miktarda Vitamin K içerirler. Vitamin K fenprokumon veya varfarinin gibi kanın pıhtılaşmasını önleyen ilaçların etkisini azaltır. Bu sebeple yeşil sebze ve meyveler bir seferde bol miktarda yemek yerine, küçük miktarlarda sürekli yemek daha faydalı. [3]

Ayrıca kan inceltici kullananların multivitamin tabletlerini de dikkatli kullanmaları gerekiyor, zira bu tabletler de kan incelticilerinin etkisini zayıflatıyor.

4. Ağrı kesiciler ile alkolün karşılıklı etkileşimi

Parasetamol, baş ağrısı ve vücut ağrılarını dindirmeye yardımcı olan aynı zamanda ateş düşürücü özelliği de olan etkili bir ağrı kesicidir. Bu ilaç aşırı dozda alınması karaciğer zarar verir. Eğer ilaç bira veya şarap gibi alkol içeren içeceklerle birlikte alınması durumunda karaciğere ağır hasarlar vermesi kaçınılmaz olur. [4]3

5. Demir tabletleri ile kahve, siyah çay, yeşil çay gibi tanen içeren içeceklerin karşılıklı etkileşimi

Kansızlık nedeni ile demir tabletleri alanlar tableti almadan önce 2, aldıktan sonra 2 saat şarap, kahve, yeşil ve siyah çay gibi Taneniçeren içecekler içilmemelidir. Tanen, demir iyonlarına bağlanarak demirin mide ve bağırsaklardan emilimini güçleştirir. [5]

6. Teofilin içerikli astım ilaçları ile karabiberin karşılıklı etkileşimi

Teofilin, solunum yollarındaki iltihaplanmaları kurutarak, bronşların açılmasına olanak sağlayan bir astım ilacıdır. Astım tedavisi amacı ile teofilin içeren ilaç kullananların aynı zamanda karabiber kullanmamaları gerekir. Zira karabiberin içeriğinde bulunan piperine adlı madde vücutta olması gerekenden daha fazla teofilin birikmesine sebep olur ki, bu da yukarıda anlatıldığı gibi Tanen benzeri bir etki göstererek Teofilin emilimini zorlaştırır. [6]

Teofilin ile yüksek yağlı ve yüksek karbonhidratlı gıdalar: Teofilin in etkisini sadece karabiber değiştirmiyor. Teofilin üzerinde farklı gıdalar farklı etkilere sahip. Örneğin yüksek yağlı gıdalar vücutta teofilin miktarını artırırken, yüksek karbonhidratlı gıdalar azaltır.5

  • Teofilin ve alkolTeofilin içerikli ilaç kullananlar aynı zamanda alkol kullanmaktan kaçınmalıdırlar. Çünkü alkol ve teofilin birlikte alındığında bulantı, kusma, baş ağrısı ve sinirlilik gibi yan etkiler oluşmaktadır. [7]
  • Teofilin ve kafeinTeofilin içerikli ilaçlar kullanılırken yüksek miktarlarda kafein içeren yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır.(Örneğin, çikolata, kola, kahve ve çay). Teofilin bir ksantintürevidir, yani içeriğinde ksantin bulunur. Yüksek miktarda Kafein tüketimi ksantin etkisini artırır ki, bu da tedavide istenmeyen bir durumdur. [8]

7. Tansiyon ilaçları ile yüksek yağlı yiyeceklerin karşılıklı etkileşimi

Propranolol, beta blocker gibi tansiyon düşürücü ilaçlarda bulunan bir etken maddedir. Bu ilaç da her ilaç gibi önce kan yolu ile karaciğere gelerek karaciğeri zararlı atık maddelerden arındırır.

Karaciğer, sadece ilaçların zararlı etkisinin yok etmekle kalmayıp aynı zamanda gıda maddelerini de karaciğerde birtakım işlemlerden geçerir.

Karaciğeri en fazla yoran gıdaların başında yüksek yağlı yiyecekler gelmektedir. Karaciğer yüksek yağlı bir yiyecekle meşgulken alınan tansiyon ilacı ile yeterince ilgilenemez bu yüzden etkisi yüksek olabilir. Bunun dışında propranolol yağda çözünme özelliğine sahip bir maddedir (lipofil). Midede yağ oranının artması da ilacın çözünürlüğünü hızlandırarak tansiyonun hızli bir sekilde gereğinden fazla düşmesine yol açabilir.

Bunların dışında başka bir faktör de yağlı yiyeceklerin safra asidi üretimini uyarıyor olması. Bu da midedeki Ph değerinin değişmesine yol açarak ilaçların zamanından çok önce çözünmesine yol açar.

8. Antibiyotikler ile sütün karşılıklı etkileşimi

Süt, peynir, yoğurt ve bazı maden sularında kemikler için önemli bir mineral olan kalsiyum bulunur.

İdrar yolu enfeksiyonlarına karşı kullanılırlar Tetrasiklin grubundaki antibiyotikler süt ve süt ürünleri ile birlikte alındığı takdirde büyük oranda etkisini kaybeder.

Sebep: Tetrasiklinler, süt ürünlerinde bulunan kalsiyum ile birleşerek küçük kümecikler oluştururlar, bu da antibiyotiğin bağırsak duvarından kana geçmesini engel olur.

Not: İçeriğinde ciprofloxacin, norfloxacin, doxycyclin, penicillin veya erythromycin nulunan antibiyotiklerde bu tehlike bulunmamaktadır. [9]

9. Kemik erimesi ilaçları ile yüksek kalsiyum içeren içeceklerin karşılıklı etkileşimi

Kemik erimesini önlemek amacı ile kullanılan bifosfonatlar kemiklerde kalsiyum kompleksler oluşturarak kemik erimesine karşı koruyucu önlem alırlar. Bu ilaçların içeriğinde alendronat veya risedronat bulundugu için kemik erimesi ilaçlar sadece içme suyu ile alındığı takdirde etkili olmaktadır. Maden suyu veya yüksek kalsiyumiçeren diğer gazlı içeceklerle alındığı takdirde etkisini kaybeder. [10]

10. Mide yanması karşı kullanılan ilaçlardaki antiasit ile sitratlar’in karşılıklı etkileşimi

Mide yanması vakaları için üretilen ilaçların çoğunda alüminyum tuzlarını içeren antiasit kullanılır. Bu ilaçların meyve suları, limonata, ve efervesan tabletler ve şarap gibi sitratlarla birlikte alınması vücutta gereğinden fazla alüminyum emilimine sebep olur.

Alüminyumun vücutta artması başta böbrek fonksiyonları olmak üzere vücutta birçok fonksiyonun bozulmasına sebep olur. Örneğin nörolojik bozukluklar, osteodistrofi ve anemi ve alzheimere yol açmaktadır. [11]cal1

11. Guatr ilaçları ile süt ve maden suyunun karşılıklı etkileşimi

Levothyroxin, guatr ilaçlarının içeriğinde bulunan bir etken maddedir. Levothyroxin’in etkissüt ve süt ürünleri ile birçok gıda maddesinde bulunan kalsiyum, magnezyum, demir gibi polyvalent katyonlar ile birlikte alındığı takdirde azalır. Levothyroxin ile polyvalent katyonlararasındaki mekanizmanın nasıl çalıştığı henüz tam olarak çözülmüş değil ama kalsiyum karbonatın midenin pH değerini düşürerek Levothyroxin etkisini kaybettirdiği biliniyor. [12Tiroid hormonlarıkesinlikle sade içme suları ile alınmalıdır. Maden suyu ile içildiği takdirde kalsiyumdan dolayı hormon etkisini kaybeder. [13]

Mehmet Saltuerk

++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
The Institute for Genetics
of the University of Cologne
++++++++++++++++++++++++ 

Kaynaklar

  1. http://link.springer.com/article/10.1007/BF00652232
  2. http://www.ualberta.ca/~csps/JPPS4(3)/S.Wanwimolruk/grapefruit.pdf
  3. http://www.courses.ahc.umn.edu/pharmacy/5822/Lectures/chest_pharmacology_warfarin.pdf
  4. http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1046/j.1365-2125.2000.00167.x/epdf
  5. http://gut.bmj.com/content/16/3/193.long
  6. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15916450
  7. http://www.omjournal.org/images/75_m_deatials_pdf_.pdf
  8. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/9606845
  9. http://www.omjournal.org/fultext_PDF.aspx?DetailsID=75&type=Abstract
  10. http://www.osteoporosis.ca/osteoporosis-and-you/drug-treatments/bisphosphonates/
  11. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/8200332
  12. http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/j.1600-0773.1999.tb00883.x/abstract
  13. http://jama.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=192748

Bu blogdaki makaleler bir başka yayın organında kaynak gösterilmeden yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz.

Antidepresanların otizme etkisi

Antidepresanlar hamileler için pek masum bir ilaç değil

Uzun yıllar boyunca kadar kabul edilen yaygın görüş antidepresanların doğmamış çocuk için bir tehlike oluşturmadığı yönündeydi. Bu yaygın görüş Montreal Üniversitesinin yapmış olduğu bir araştırmayla Aralık 2015’ten itibaren tartışılmaya başlandı.

Sonuçlar kesin olmamakla beraber hamilelikte alınan antidepresanların içerisinde bulunan etken maddenin kan yolu ile plasentaya ulaşarak doğacak olan çocuğun otistik olma riskini % 87 oranında artırdığını gösteriyor !!!

***

Otizm doğum öncesi embriyonal dönemde başlayan ve ömür boyu devam eden ve gün geçtikçe giderek artan bir sağlık1 sorunudur. Günümüzde her doğan yüz erkek çocuğun üçünde, kız çocuğun ise birinde otizm görülmektedir.

Otizm, karmaşık bir hastalık olup ortaya çıkmasında rol oynayan etkenlerin tamamı henüz bilinmiyor. Bilinenlerden bazıları ise genetik yatkınlık ve çevresel etkenlerdir.

Nedir Bunlar 

  • Genetik faktörler: Son yapılan çalışmalar otizmin ortaya çıkmasında az sayıda genin etkili olduğu ama buna karşılık çok sayıda mutasyonun rol oynadığını gösteriyor. Bu mutasyonlar, anne ve babada daha önce bulunmayan ama yumurta döllendikten sonra ortaya çıkan mutasyonlar dır. [1]
  • Çevresel faktörler: Tarım ve böcek ilaçlarında kullanılan zehirli Pestisitler [2] ve pet şişe üretiminde kullanılan Bisphenol A.[3] Bunların dışında daha birçok çevresel etkenin hastalık ile ilişkisi var.

Antidepresanlar otizm riskini yüzde 87 yükseltiyor

Montreal Üniversitesinin 1998 ile 2009 yılları arasında 145456 anne ve onlardan doğan çocukların dosyalarını 2inceleyerek yaptığı bir araştırmada, hamileliğin 4. ayından doğuma kadar geçen sürede alınan antidepresanların % 87 oranında otizm riskini artırdığı tespit edildi. Pediatri JAMA dergisinde yayımlanan araştırma hamileliğin ilk üç ayında alınan depresyon ilaçlarının otizm riskini etkilemediğini gösteriyor.

Sebep

Depresyon ilaçlarının çalışma mekanizması ilacın etken maddesine göre değişiklik gösteriyor. Bu araştırmada söz konusu olan antidepresanlar, Selective Serotonin Reuptake İnhibitor (SSRI) grubuna ait bir antidepresandır.

Selective Serotonin Reuptake İnhibitor (SSRI) antidepresanlar nasıl çalışıyor: Bilindiği gibi depresyon vakalarında vücuttaki serotonin çok çabuk parçalanarak vücudun serotoninsiz kalmasına sebep olur. Oysaki serotonin vücuda enerji ve mutluluk veren bir hormondur. SSRI grubundaki antidepresanlar vücuttaki serotonin parçalanma sürecini durdurarak depresyonu bastırır.

Serotonin’in vücutta daha başka görevleri de var. Örneğin; hücre bölünmesi, hücre farklılaşması, hücre göçü gibi çok önemli görevlerde de yer alır.

Gelelim antidepresanların hamilelikte otizme etkisine. Aslında konu şimdilik tam olarak bilinmemekle birlikte konunun vücutta serotonin ekonomisiyle ilgili olduğu tahmin ediliyor. Şöyle ki, antidepresanlar vasıtasıyla serotonin’in parçalanmasının engellenmesi ve bu engellenme süresinin optimal ayarlanamaması, embriyonun beynini olumsuz etkileyerek otizme sebep olduğu düşünülüyor.

Antidepresanların etkisi ilk sırada değilneur

Yapılan araştırmalar, hamile kadınların yüzde altısı ile onu arası antidepresan kullandığını gösteriyor. Antidepresan kullanımı büyük bir sağlık sorunu olmakla beraber bu annelerden doğan çocukların tamamı otistik olmuyor. Bu da gösteriyor ki, antidepresan kullanımı ile otizm arasında başka faktörler de rol oynuyor. Bu etkenler örneğin,ilacın dozu ve etken maddesinin çeşidi olabilir.

Paniğe gerek yok

Konu hakkında açıklama yapan Seattle Children’s Hospital’den Bryan King, hamile kadınların paniğe kapılarak Antidepresan kullanmayı bırakmamalarını öneriyor ve şöyle diyor: “Şu anda kesin bir şey söylemek için çok erken. Çünkü ilâcın dozu, içeriği ve içeriğin diğer faktörlerle karşılıklı etkileşimi oldukça karmaşık bir konu. Bunların tamamını anlayarak kesin bir şey söylemek için biz dizi araştırmanın daha yapılması gerekiyor.”

Mehmet Saltuerk

++++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
The Institute for Genetics
of the University of Cologne
++++++++++++++++++++++++++

Kaynaklar

Assessing Risk of Autism Spectrum Disorder in Children After Antidepressant Use During Pregnancy

JAMA Pediatr. Published online December 14, 2015. doi:10.1001/jamapediatrics.2015.3493

  • (1) http://www.nature.com/nature/journal/v485/n7397/full/nature11011.html
  • (2) http://ije.oxfordjournals.org/content/43/2/443.long
  • (3) http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/aur.1444/abstract

Bu blogdaki makaleler bir başka yayın organında kaynak gösterilmeden yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz.

Sigara içen kadınlarda romatizma vakaları daha fazla görülüyor

Sigaranın kalp damar hastalıkları ve kanser gibi ciddi hastalıklara sebep olduğu herkes tarafından bilinen bir durum.sigara_dumani_

İsveç Karolinska enstitüsünün yapmış olduğu bir araştırma ise sigaranın keşfedilmemiş bir zararını daha ortaya çıkardı. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, romatizma vakalarının sigara içen kadınlarda içmeyenlere göre yaklaşık üç kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu riskin sigara bırakıldıktan sonra yaklaşık dört yıl daha devam ediyor.

Sebep

Sigara dumanında bulunan bazı toksik maddelerin dokular içerisinde Citrullinierten peptide protein artışına neden oluyor. Bu artış ise bağışıklık sisteminde bulunan antikorların sigara romatizmadengesini bozuyor ve dengesi bozulan antikorlar vücudun kendi dokularına saldırarak eklemlerin iltihaplanmasına, başka bir ifade ile romatizmaya sebep oluyor.

Mehmet Saltuerk

++++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
The Institute for Genetics
of the University of Cologne
++++++++++++++++++++++++++

Kaynak

Cigarette smoking and smoking cessation in relation to risk of rheumatoid arthritis in women

Bu blogdaki makaleler bir başka yayın organında kaynak gösterilmeden yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz.