Kolon Kanseri Sonrası Yeni Bir Başlangıç: Hayat Kurtaran Egzersiz!
Kolon kanseriyle başa çıkmak, her adımı özen ve sabır isteyen uzun bir maraton gibi. Ameliyatlar, kemoterapiler… Bu süreçte verilen mücadele tek başına yorucu olabilir. Ama şimdi yepyeni, umut vadeden bir gelişme var! Bilim dünyasından gelen son haberler, iyileşme yolculuğumuza inanılmaz bir destek sunuyor: Düzenli Spor. Evet, doğru duydunuz! Bildiğimiz, sevdiğimiz o hareketler, sadece genel sağlığımızı güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda kolon kanserinin tekrar etme riskini dramatik bir şekilde azaltabiliyor. Bu, kanser sonrası hayatınızda atacağınız en önemli adımlardan biri olabilir!
Egzersiz: İlaç Kadar Etkili Bir Destek!
The New England Journal of Medicine dergisinde yayımlanan ve büyük bir bilimsel toplantıda sunulan şaşırtıcı bir çalışma, sporun gücünü gözler önüne serdi. Bu kapsamlı araştırma, evre 3 veya yüksek riskli evre 2 kolon kanseri teşhisi konmuş hastaların, ameliyat ve kemoterapiden sonra özel bir egzersiz programına katıldıklarında, kanserin geri dönme, yeni bir kanser tanısı alma veya hatta ölüm riskini tam %28 oranında düşürebildiğini gösterdi.
Kanser alanında önde gelen uzmanlardan biri, bu durumu şöyle özetliyor: “Biz aynı, hatta bazen daha az fayda sağlayan ilaçları onaylıyoruz.” Düşünsenize, egzersizle sağlanan bu fayda, reçeteyle aldığımız bazı ilaçların etkisiyle kıyaslanabilir düzeyde! Bu da demek oluyor ki, fiziksel aktivite, kanser tedavisinin ayrılmaz bir parçası haline gelmeli; iyileşme yolculuğunda hastalara sunulacak güçlü bir ek destek olarak görülmeli.
Bu büyük çalışma, altı farklı ülkeden yaklaşık 900 hasta üzerinde yapıldı. Katılımcıların çoğu evre 3 kolon kanseriydi, ki bu türde kanserin beş yıl içinde geri dönme riski oldukça yüksek olabiliyor. Bilim insanları, neredeyse on yıl boyunca her bir hastayı yakından takip etti ve egzersizin uzun vadeli etkilerini gözlemledi.
Bir Koçla Adım Adım İyileşmeye
Peki, bu egzersiz programı nasıl işledi? Ameliyat ve kemoterapiyi bitiren hastaların yarısı özel bir egzersiz programına dahil edildi. Diğer yarısı ise kontrol grubuydu; onlara sadece egzersiz yapmayı ve sağlıklı beslenmeyi teşvik eden bir broşür verildi.
Egzersiz programının ana amacı, katılımcıların haftalık egzersiz miktarını kademeli olarak artırmaktı. Bu artış, MET saat adı verilen özel bir ölçü birimiyle takip ediliyordu. MET saat, vücudun hareket halindeyken ne kadar enerji harcadığını gösteren bir değerdir. Örneğin, bir saatlik tempolu yürüyüş ortalama 4 MET saate karşılık gelir. Program, katılımcıların belirlenen bu MET saat hedefine ulaşarak fiziksel aktivite seviyelerini yükseltmelerini hedefliyordu.
Program, ilk altı ay boyunca katılımcıların hedeflerine adım adım ulaşmalarını sağladı. İlk yıl boyunca, fizik tedavi uzmanı, kişisel antrenör veya kineziolog gibi bir koçla düzenli olarak görüştüler. Bu koçlar, herkese özel bir egzersiz planı hazırladı ve denetimli egzersizler yaptırdı. İlk yıldan sonra da, iki yıl daha ayda bir kez koçlarıyla buluşmaya devam ettiler.
Herkesin egzersiz planı tamamen kişiye özeldi. Koçlar, katılımcıların daha önce hangi egzersizleri sevdiğini ve günlük hayatlarına hangi antrenmanların daha iyi uyacağını düşünerek bir düzen oluşturdu. Zaten çoğu kişi için bu, haftada dört gün, günde 45 dakika tempolu yürüyüşe çıkmak anlamına geliyordu. Bu çalışmanın başında yer alan bir onkoloji profesörü, bu programın basitliğini ve etkinliğini sıkça vurguladı.
Cevaplar Net: Egzersiz, Kanseri Uzak Tutuyor!
Bilim insanları, bu koçlu programın insanları daha fazla egzersiz yapmaya teşvik edip etmeyeceğini ve bu egzersizin kanserin geri dönme riskini düşürüp düşürmeyeceğini merak ediyordu. İki sorunun da cevabı net bir “evet” oldu!
Sekiz yıl sonra, egzersiz programına katılanların %90’ında kanser tekrar etmemiş veya yeni bir kanser tanısı almamıştı. Kontrol grubunda ise bu oran %83’tü. Egzersiz grubundaki 445 kişiden 41’i hayatını kaybederken, egzersiz yapmayan kontrol grubundaki 444 kişiden 66’sı vefat etti. Ayrıca, daha fazla egzersiz yapan kişilerde meme ve diğer bağırsak kanserleri gibi başka kanser türlerinin riski de daha düşük çıktı.
Bu araştırma, kanser tedavisi sonrası egzersiz yapmaya pek alışkın olmayanları bile bir araya getirerek, egzersizin faydalarını bilimsel olarak ortaya koyan ilk çalışmalardan biri oldu. Zaten daha önceki araştırmalar da düzenli egzersiz yapan kolon kanseri hastalarının daha uzun yaşadığını gösteriyordu. Bu yeni çalışma ise, bu önemli bulguları daha da sağlamlaştırdı ve egzersizin iyileşme sürecindeki rolünü bir kez daha kanıtladı.
Spor Neden Bu Kadar Etkili? Bilimin Merakı Devam Ediyor
Egzersizin kolon kanserinin tekrarlama riskini neden bu kadar ciddi oranda azalttığı hala tam olarak anlaşılamadı. Ancak artan sayıda çalışma, egzersizin meme, kolon ve rektum kanseri nüks riskini bazen %45’e kadar düşürebildiğini gösteriyor. Kanser araştırmaları yapan merkezlerden birinin eş direktörü, “Egzersizin insülin, vücut yapısı ve temel metabolizma hızı üzerindeki etkileriyle ilgili hipotezler var, ki bunların hepsi tümör karşıtı etkilere sahip olabilir” diyor.
Yine de, kanser sonrası hastaların hayatlarına düzenli egzersizi dahil etmelerine yardımcı olmak kolay değil; özellikle de bir koça erişimleri yoksa veya kanser teşhisinden önce pek aktif değillerse. Ayrıca, egzersizin ileri evre kanserlerde yaşam süresini ne kadar uzatacağı da henüz net değil.
Geleceğin Tedavisi: Egzersiz Reçetesi
Uzmanlar, bu araştırmanın en heyecan verici yönünün, kolon kanseri tanısı konduktan sonra egzersiz yapan bireylerin hastalığın nüksetme riskini azaltabileceğini ve hayatta kalma oranlarını artırabileceğini net bir şekilde ortaya koyması olduğunu vurguluyor. Ancak önemli bir noktaya dikkat çekiyorlar: Egzersiz, standart tedavinin yerini alamaz; yalnızca destekleyici, tamamlayıcı bir terapi olarak değerlendirilmelidir.
Bu çalışma, onkologlara, yani kanser uzmanı doktorlara, hastaları kemoterapi sonrasında iyileşmelerini sürdürmeleri için bilimsel olarak desteklenmiş somut bir yol sunuyor. Çalışmanın lider araştırmacısı, “Bir hasta kemoterapisini bitirdiğinde onkologlara en sık sorduğu sorulardan biri ‘Başka ne yapabilirim doktor?’ oluyor. Ve bu araştırma gerçekten kesin bir yanıt veriyor. Artık diyebiliriz ki, bir koçla yapılan yapılandırılmış bir egzersiz programı sonuçlarınızı iyileştirebilir” diye belirtiyor.
Egzersiz, yalnızca fiziksel bir aktivite değil; aynı zamanda kanserle mücadelede etkili bir destek aracı olabilir. Bu çalışma, egzersizin kanser sonrası yaşam kalitesini ve tedavi sonuçlarını iyileştirme potansiyelini bir kez daha gözler önüne seriyor. Sağlık profesyonelleri için bu, hastalara rehberlik edecek önemli bir kaynak anlamına geliyor. Unutmayalım: Harekete geçmek, geleceğe umutla bakmanın en güçlü yollarından biri!
Benzer konularda hazırlanmış diğer makaleler
- Ölümcül Bir Beyin Tümörüne Karşı Yeni Umutlar, Glioblastoma’nın Zayıf Noktaları.
- Prostat Kanseri ve Alkol: Özellikle Genç Yaşlarda İçkiye Başlayanlar Risk Altında Olabilir?
- Y kromozomu kaybı erkeklerde kanseri daha agresif yapıyor
- Beyin kanseri
- Bazı kanser türlerinde erkeklerdeki X Kromozomu devre dışı bırakılıyor
- Kanser vakalarında metastaz oluşumunu engelleyen madde: ANGPLT4
- Asparagin diyeti meme kanserinin yayılmasını durdurabilir
- Şeker, meme kanseri için büyük risk oluşturuyor.
- B6 ve B12 vitaminleri akciğer kanseri riskini yükseltiyor
- Boy ile diyabet 2, kalp damar hastalıkları ve kansere riski arasındaki ilişki
- Düşük dozda Resveratrol bağırsak kanserine karşı daha etkili.
- Sabun yapımında kullanılan Triclosan karaciğer kanserine yol açabilir !
- Özel bir sprey ile birkaç dakikada kanser teşhisi
- Kahve, rahim içi kanser riskini düşürüyor.
- Tüm kanser vakalarının % 40 ı önlenebilir.
- Aspirinin bağırsak kanserine karşı koruyucu etkisi
- Otizme karşı kanser ilacı?
Mehmet Saltürk
++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
Institute for Genetics
University of Cologne
++++++++++++++++++++++++
Kaynaklar
- Structured Exercise after Adjuvant Chemotherapy for Colon Cancer
- A Randomized Phase 3 Trial of the Impact of a Structured Exercise Program on Disease-Free Survival in Stage III or High-Risk Stage II Colon Cancer: Canadian Cancer Trials Group (CCTG) CO.21 (CHALLENGE)”
Bu blogdaki makaleler bir başka yayın organında kaynak gösterilmeden yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz.