Hemen hemen herkes, yaşanan bir travma, stresli geçen bir dönem, eşten ayrılma ya da sevilen birinin ölümü gibi travmatik olaylardan sonra ruh halinin bastırıldığı, kendini kötü hissettiği bir dönem yaşamıştır. Normal şartlarda dönemsel olan bu ruh hali bir süre sonra hafifleyerek ortadan kalkar.
Eğer bu Depresif ruh hali yani keder ve üzüntü, mutsuzluk ve umutsuzluk hali uzun süre devam ederse kalıcı depresyona dönüşebilir.
Depresyonlar, hafif, orta ve şiddetli depresyonlar olarak sınıflandırılırken, depresif ruh hali hafif ve orta düzeyde depresyona karşılık gelmektedir.
Depresif ruh hali nedir?
Depresif ruh hali, en az iki hafta boyunca devam eden üzüntü ve umutsuzluk gibi duyguların hakim olduğu bir ruh halidir. Depresif ruh hali özellikle güneş ışığının az olduğu sonbahar ve kış aylarında oldukça sık görülen bir durumdur. Eğer Depresif ruh hali güneş ışığının az olduğu sonbahar ve kış aylarında gerçekleşiyor ve her yıl aynı zamanda tekrarlıyorsa buna Mevsimsel depresyon ya da Kış depresyonu denir.
Aslında Mevsimsel duygu bozukluğu (Seasonal affective disorder (SAD) sadece sonbahar-kış aylarına mahsus bir rahatsızlık olmayıp diğer mevsimlerde de ortaya çıkabilmektedir. Mevsimsel değişime bağlı olarak gerçekleşen bu depresyon çeşidi genel nüfusun yüzde 4 ila 13’ünü etkiler. Özellikle kışların daha uzun ve karanlık geçtiği kuzey ülkelerinde yaşayan insanlar Mevsimsel depresyona daha çok eğilimlidirler.
Depresif ruh hali, kış depresyonunun nedenleri
Yukarıda belirtildiği gibi Depresif ruh hali farklı sebeplerden kaynaklanabilir. Kış depresyonu genellikle sonbahar ve kış aylarında güneş ışığının az olması nedeniyle beyindeki Hormonal dengenin bozulması ile ortaya çıkar.
Sebep: Kış aylarında günlerin kısalması ile vücudun gündüz-gece ritmi bozulur. Bu bozulma ile birlikte beyindeki hormonlar ve haberci maddelerin de (nörotransmitterler) dengesi bozulur. Dengenin bozulması da kış depresyonunun ortaya çıkmasına sebep olur.
Haberci maddeler (Nörotransmitterler)
Haberci maddeler (nörotransmitterler) beyinde sinyal iletiminde çok önemli rol oynayan organik kimyasal bileşenlerdir. Beyinde görev alan en önemli haberci maddeler Dopamin, Norepinefrin, Serotonin ve Endorfin dir. Bu maddeler bizzat vücudun kendisi tarafından üretilir ve birbirleriyle çok özel bir ilişkileri vardır. Bu ilişkinin bozulması, örneğin bir haberci maddenin yeterince üretilmemesi, duygu, davranış ve algıyı olumsuz etkiler.
Bu maddelerin fonksiyonu nedir.
- Dopamin, norepinefrin ile birlikte vücuda hoş ve zevkli hisler verir. Dopamin düzeyinde çok küçük bir düşüş depresyonun ortaya çıkmasına yol açar.
- Serotonin, huzur, denge ve, memnuniyet sağlar. Aynı zamanda açlık, korku, saldırganlık, keder ve endişeyi azaltır.
- Norepinefrin, vücudu uyarır ve motive eder.
- Endorfin, ağrı kesici özelliğe sahiptir. Endorfin seviyesinde çok küçük bir düşüş bile ağrının daha güçlü hissedilmesine sebep olur.
Bir sinir hücresi, üç kısımdan oluşur.
- Hücre gövdesi,
- Dendrit
- Akson
Gövdeden gelen sinirsel bir uyarı aksonlar aracılığıyla diğer sinir hücresinin gövdesinden çıkan dendritlere iletilir. Yani bir sinir hücresinin aksonu, diğer sinir hücresinin dendritine bağlanır. Bu bağlantı noktalarına sinaps denir. Aslında bu bağlantı noktalarında iki sinir hücresi birbirine fiziksel olarak temas etmez. Başka bir ifade ile sinapslar 200 A°* genişliğinde boşluklardır. (1 A°*= Santimetrenin yüz milyonda biri)
Sinapslar sinir hücrelerinin bilgi geçiş noktalarıdır. Bir sinir hücresinden gelen elektriksel sinyaller nörotransmitterler aracılığı ile (haberci maddeler) kimyasal sinyallere dönüştürülerek komşu hücreye ulaştırılır ve orada tekrar elektriksel sinyallere dönüştürülerek bilginin beyne ulaşması sağlanır.
Sağlıklı insanlarda sinyaller sinaptik yarık lardan bu şekilde iletilirken bazen bu mekanizma bir şekilde bozulabilir.
Sinapslar arasındaki iletim şu hallerde bozulabilir.
- Çok az veya hiç nörotransmitterler olmaması
- Nörotransmitterler çok hızlı bir şekilde parçalanması
- Nörotransmitterler hedef hücreye bağlanamaması
Bu tür bozulmanın farklı nedenleri olabilir
- Uyuşturucu bağımlılığı
- Genetik yatkınlık
- Toksik maddeler
- Belirli hastalıklar (örn., hipotiroidizm)
- Alkol bağımlılığı
- İlaçlar
Açıklama : Burada yeri gelmişken kadınlarda dönemsel olarak gelişen ve kış depresyonundan bağımsız olarak gelişen depresif ruh haline de kısaca değinelim.
Kadınlarda ortaya çıkan bu dönemsel ruh hali bozukluğu kadınlara özel bir durumdur. Bu nedenle kadınlarda görülen dönemsel ruh hali bozukluğu erkeklere göre iki kat daha fazladır. Bunu nedeni ise kadınların hayat boyunca hormon dalgalanmalara daha sık maruz kalmasındandır.
Kadınlarda genellikle aşağıdaki dönemlerde depresif duygu durumu gelişir
- Menstruasyon
- Gebelik
- Doğum
- Lohusalık (Doğum sonrası depresyon)
Kış depresyonun belirtileri
- Artan yorgunluk
- Konsantrasyon problemi
- Depresif ruh hali
- İlgi kaybı
- Tükenme
- Mutsuzluk
- İsteksizlik
- Sosyal izolasyon
- Kilo alımı
- Gerginlik
- Sinirlilik
- İştah kaybı
- Uyku bozukluğu
- Organik sebeplere dayanmayan fiziksel şikayetler
Not: Ruh halinin akşamları daha da kötüleştiği dikkat çeken bir özellikliktir.
Kış depresyonu ne zaman başlar ve biter ?
Kış depresyonu genellikle sonbaharın sonlarında başlar ve baharda biter. Bazı durumlarda semptomlar ilkbahara kadar sarkabilir.
Kış depresyonu teşhisi
Kedisinde depresif ruh hali ya da kış depresyonu semptomları olduğundan şüphelenen kişi tıbbi yardım almak için aile hekimiyle görüşmelidir.
Tanı için iki konu önemli
- Şikayetin ne zamandan beri olduğu
- Şikayetin her yıl aynı zamanda tekrarlanıp tekrarlanmadığı
Kış depresyonuna güvenilir tanı konulabilmesi için, aşağıdaki tipik şikayetlerden en az ikisinin olması gerekir.
- Kasvetli ruh hali
- İlgi kaybı
- Mutsuzluk
- Enerjisizlik
iki nonspesifik semptom
- Huzursuzluk
- Hoşnutsuzluk
Bu şikayetler iki haftadan fazla sürdüyse kişiye depresif ruh hali ya da kış depresyonu tanısı konur.
Kış depresyonu tedavisi
Gerek Depresif ruh hali, gerek kış depresyonu gerek diğer mevsimsel depresyonlar (SAD), hastalığın ciddiyetine göre tedavi edilmelidirler. Hafif seyreden vakalara karşı genellikle basit önlemler yardımcı olur. Bunun için hastanın mutluluk hormonu serotonin üretimini teşvik edecek basit önlemler alması yeterlidir.
ilâçsız tedavi
- Gün içerisinde yürüyüşler yaparak güneş ışığı depolamak
- Spor yapmak
- Dengeli beslenmek
Daha şiddetli ve uzun süreli şikayetler için kişinin bir uzman doktora giderek tedavi olması gerekir. Tedavi için her zaman antidepresan almak gerekmeyebilir.
İki tedavi türü faydalı olur;
- Işık tedavisi (fototerapi)
- Sarı Kantaron (kılıç otu) gibi doğal ilaçlar ile yapılan tedaviler
- Işık tedavisi (fototerapi): Işık terapisi vücuda yeterli güneş ışığı veya benzer yapay UV ışığı sağlamayı amaçlamaktadır. Bu, gün içerisinde uzun yürüyüşler veya özel lambaların yardımı ile sağlanabilir. Özel lamba ile yapılan ışık terapisi doktor muayenehanesi veya evde yapılabilir.
- Sarı Kantaron (kılıç otu) gibi doğal ilaçlar ile yapılan tedaviler : DİKKAT : Sarı Kantaron ya da bölgelere göre değişen ismi ile Mayasıl otu, Binbirdelik otu, Koyunkıran, Kuzukıran‘ın potansiyel yan etkilerinden veya diğer ilaçlar ile olumsuz etkileşiminden etkilenmemek için doktor ile konuşulmalıdır.
Işık terapisi ve Sarı Kantaron aynı anda kullanılırsa dikkatli olunması gerekir. Çünkü Sarı Kantaron hastayı ışığa duyarlı hale getirir, fototoksik reaksiyonlara yol açabilir. !!!
Antidepresanlar ile tedavi
Antidepresanlar: Yürüyüş, Işık tedavisi veya Sarı Kantaron gibi doğal preparatlar hastanın iyileşmesine yardımcı olmuyorsa, doktor gözetiminde geçici olarak antidepresan almak faydalı olabilir. Antidepresan tedavisinin amacı, beyinde görev yapan mutluluk, zindelik ve zevk veren haberci maddeleri (nörotransmitterler) tekrar dengeli hale getirmektir.
Antidepresanlar neleri ayarlıyor
- Haberci maddelerin (nörotransmitterler) sinaptik yarıkta çalışmasını düzenleyerek beyne bilgi akışının sağlıklı gitmesini sağlar.
- Haberci maddelerin parçalanmasını engeller.
- Haberci maddelerin hedef hücreye bağlanmasını destekler.
- Beyne sinyal iletimi için daha fazla habercinin görev almasını sağlar.
Kış depresyonunu nasıl önlenir
Temel olarak, her mevsimde depresif bir ruh hali gelişebilir. Ancak, kış depresyonu (mevsimsel depresyon, SAD) genellikle önlenebilir bir durumdur. Bunun için vücudun kendi ürettiği mutluluk hormonu serotonin üretimini teşvik ettirecek basit önlemler alınmalıdır.
Bunlar nedir ?
- Yürüyüş veya açık havada spor yaparak yeterince güneş ışığı almak (Bu beyinde serotonin salınımını arttırır.)
- Ayrıca diyet de serotonin seviyelerini yükselten başka bir faktördür. Her ne kadar besinlerdeki serotonin kan-beyin bariyerini geçip beyne ulaşamasa da, serotonin öncüsü olan Triptofan bu engelin üstesinden gelerek beyne ulaşır. Bu yüzden triptofan içeren balık, muz, hurma, incir ve çikolata yemek kış depresyonuna karşı iyi bir önlem teşkil eder.
- Karbonhidrat açısından zengin diyetler de kısa bir süre için ruh halini düzene soksa da uzun vadede kilo alımını olumsuz etkileyeceği için dikkat edilmesi gereken bir önlemdir.
Depresyonla ilgili diğer makaleler
Mehmet Saltuerk
++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
The Institute for Genetics
of the University of Cologne
++++++++++++++++++++++++
Kaynaklar
- Online-Informationen des Pschyrembel: www.pschyrembel.de (Abrufdatum: 25.9.2017)
- Frauen und Psyche. Online-Informationen des Pharmakovigilanz- und Beratungszentrums für Embryonaltoxikologie der Charité-Universitätsmedizin Berlin: www.embryotox.de (Stand: 25.1.2017)
- Kasper, S.; Volz, H.-P.: Psychiatrie und Psychotherapie compact. Thieme, Stuttgart 2014
- Hautzinger, M.: Kognitive Verhaltenstherapie bei Depressionen. Beltz PVU, München 2013
- Online-Informationen des Medizinischen Dienstes des Spitzenverbandes Bund der Krankenkassen e.V. (MDS): www.igel-monitor.de (16.1.2012)
- Two longterm studies of seasonal variation in depressive symptoms among community participants
- Seasonal affective disorder. A description of the syndrome and preliminary findings with light therapy.
- The efficacy of light therapy in the treatment of mood disorders: a review and meta-analysis of the evidence.
- Herbal medicine for depression, anxiety and insomnia: A review of psychopharmacology and clinical evidence
Bu blogdaki makaleler bir başka yayın organında kaynak gösterilmeden yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz.