Beslenmeyle Gelen Koruma: MIND Diyeti Demans Riskini Nasıl Azaltıyor?

Beslenme Alışkanlıklarımızı Değiştirmek: Demans Riskini Azaltmanın Anahtarı mı?

Demans ve Alzheimer hastalığı, yaşlanan nüfusumuz için giderek daha büyük bir sağlık endişesi haline geliyor. Ancak yeni araştırmalar, beslenme alışkanlıklarımızda yapacağımız değişikliklerin, özellikle de yaşamın ilerleyen dönemlerinde, bu yıkıcı hastalıkların riskini azaltmada önemli bir rol oynayabileceğini gösteriyor. Hawaii Üniversitesi Kanser Merkezi’nden yapılan son bir çalışma, MIND diyetinin demans riskini düşürmede etkili olduğunu ve bu etkinin etnik gruplar arasında farklılık gösterebileceğini ortaya koydu.

MIND Diyeti Nedir? Beynimizi Nasıl Korur?

MIND diyeti, “Mediterranean-DASH Intervention for Neurodegenerative Delay” (Akdeniz-DASH Nörodejeneratif Gecikme Müdahalesi) kelimelerinin kısaltmasıdır. Adından da anlaşılacağı gibi, hem Akdeniz diyetinin hem de DASH (Hipertansiyonu Durdurmak İçin Beslenme Yaklaşımları) diyetinin faydalı özelliklerini bir araya getiriyor. Bu diyet, özellikle beyin sağlığını desteklediği bilinen yiyeceklere odaklanır. Peki, MIND diyetinin ana bileşenleri nelerdir?

  • Yeşil yapraklı sebzeler: Ispanak, lahana, pazı gibi sebzeler, beyin sağlığı için önemli olan K vitamini, lutein ve folat gibi besin maddeleri açısından zengindir.
  • Çilek ve diğer meyveler: Özellikle çilek, böğürtlen, yaban mersini gibi meyveler, antioksidan özellikleri sayesinde beyin hücrelerini serbest radikal hasarından korur.
  • Fındık ve tohumlar: Sağlıklı yağlar, lif ve E vitamini açısından zengin olan fındık, badem, ceviz gibi kuruyemişler beyin fonksiyonlarını destekler.
  • Zeytinyağı: Akdeniz diyetinin temel bir bileşeni olan zeytinyağı, tekli doymamış yağlar sayesinde iltihaplanmayı azaltır ve beyin sağlığına katkıda bulunur.
  • Tam tahıllar: Esmer pirinç, yulaf, tam buğday ekmeği gibi tam tahıllar, beyin için sürekli enerji kaynağı sağlar.
  • Balık: Özellikle somon, sardalya gibi yağlı balıklar, omega-3 yağ asitleri açısından zengindir ve beyin gelişimi ve fonksiyonları için hayati öneme sahiptir.
  • Fasulye ve baklagiller: Lif ve protein açısından zengin olan fasulye ve mercimek gibi baklagiller, kan şekerini dengeleyerek beyin sağlığına olumlu katkı sağlar.

Önemli Not: MIND diyeti, kırmızı et, tereyağı, peynir, hamur işleri ve kızarmış yiyecekler gibi beyin sağlığı için potansiyel olarak zararlı olabilecek yiyeceklerin tüketimini sınırlamayı da önerir.

Araştırma Ne Gösteriyor?

Hawaii Üniversitesi Kanser Merkezi ve Güney Kaliforniya Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü Multi-Etnik Kohort (MEC) Çalışması’ndan elde edilen verilerle yapılan bu araştırma, yaklaşık 93.000 yetişkinin beslenme alışkanlıklarını ve demans riskini inceledi. Katılımcılar, çalışmanın başlangıcında 45 ila 75 yaşları arasındaydı. Çalışma süresi boyunca, 21.000’den fazla katılımcıda demans gelişti.

Sonuçlar oldukça umut verici: MIND diyetine daha sıkı bağlı kalanların, demans riskinin daha düşük olduğu gözlendi. Hatta, 10 yıllık bir süre zarfında diyetine olan bağlılığı artan kişilerin, bağlılığı azalanlara kıyasla demans geliştirme riskinin %25 daha düşük olduğu bulundu. Başlangıçtaki diyet skorlarına bakıldığında, en yüksek MIND diyet skoru grubunda olanların, en düşük skora sahip gruba göre demans riskinde %9’luk mütevazı bir düşüş gözlemlendi (HR=0.91, 95% CI: 0.87-0.96, P for trend < 0.001).

Araştırmanın baş yazarı Song-Yi Park, “Çalışma bulgularımız, orta ve ileri yaştaki sağlıklı beslenme düzenlerinin ve zamanla iyileştirilmesinin Alzheimer ve ilgili demansları önleyebileceğini doğrulamaktadır” dedi. Park ayrıca, “Önemli olan teşvik edici mesajdır: Değişiklik yapmak için asla geç değildir. Bitkisel, besin açısından zengin gıdaları, yaşamın ilerleyen dönemlerinde bile daha fazla tüketmek beyninizi koruyabilir” ifadelerini kullandı.

Etnik Gruplar Arasında Farklılıklar Var mı?

Çalışmanın ilginç bulgularından biri de, diyet-demans ilişkisinin farklı ırksal ve etnik gruplar arasında değişiklik göstermesidir. Afrika kökenli Amerikalı, Latin ve Beyaz katılımcılar arasında demans riskinde daha güçlü bir azalma gözlenirken, Japon Amerikalı veya Yerli Hawaii gruplarında bu koruyucu etki o kadar belirgin değildi. Çalışma, bu farklılığın etnik grupların kültürel beslenme alışkanlıkları ve bazı popülasyonlarda doğal olarak daha düşük demans oranları ile ilgili olabileceğini öne sürüyor.

Park, “Sağlıklı bir diyet ile demans arasındaki koruyucu ilişkinin Afrika kökenli Amerikalılar, Latinler ve Beyazlar arasında daha belirgin olduğunu, Asyalı Amerikalılar arasında o kadar belirgin olmadığını ve Yerli Hawaiililerde daha zayıf bir eğilim gösterdiğini bulduk” dedi.

Sonuç ve Gelecek İçin Umut

Bu araştırma, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının, özellikle MIND diyetinin, demans riskini azaltmada güçlü bir araç olabileceğini bir kez daha vurguluyor. En sevindirici mesaj ise, beslenme alışkanlıklarımızda değişiklik yapmak için asla geç olmadığıdır; yaşamın ilerleyen dönemlerinde bile sağlıklı beslenmeye geçiş yapmak beynimiz için önemli faydalar sağlayabilir. Elde edilen ırksal ve etnik heterojenlik, bu ilişkilerin daha fazla araştırılmasını gerektirse de, bu bulgular demansın önlenmesi için bireysel ve toplumsal düzeyde atılabilecek adımlar konusunda önemli bir rehberlik sunmaktadır.

💡💡 Evrenin bilmecelerini çözmek, insanlığın en büyük macerasıdır. Bilimle beslenen merak, bizi sonsuz olasılıklara taşır. Paylaşılan her bilgi, karanlığa atılan bir kıvılcımdır.💡💡


Benzer konuda hazırlanmış diğer makaleler

 

Mehmet Saltuerk

++++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
The Institute for Genetics
of the University of Cologne
++++++++++++++++++++++++++

Kaynak

The MIND Diet and Incidence of Alzheimer’s Disease and Related Dementias Among Five Racial and Ethnic Groups in the Multiethnic Cohort Study

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir